Bir keresinde 15 yaşında kendine hacker diyen bir veletle tanıştım. Çocuğumuza babası bilgisayar almış ve kendi haline bırakmış. Hiçbir terbiye, ahlak, görgü kuralı, nezaket filan öğretmemiş. Çocuk “babbbaaaa” demiş ve babası da sussun diye bilgisayarı eline vermiş. Çocuğumuz da naapsın öyle salak salak internette dolaşırken hackerlıkla ilgili bazı haberler görmüş Devamı…
I was installed a fresh Ubuntu 14.04 64bit and then removed Unity and installed XFCE Desktop Environment. That’s a great desktop env becouse it’s speed and more clear then Unity. But of course it has some problems. For example when you push ALT + F2 keys then the application run Devamı…
Büyük teknoloji firmalarının birbirlerini satın almaları her zaman büyük yankı bulmuş olaylardır. Oracle Java’yı aldı konuyla ilgili birçok yazı yazıldı. Kafalar karıştı, geleceğe dair düşünceler ortaya kondu. Firmaların birbirini satın almaları çok doğal bir şey ve tabiki bu teknolojileri kullanan kişilerin de konuyla ilgili düşüncelerini ortaya koyması da çok doğal.
Qt, Trolltech tarafından geliştirilmeye başlanmış bir C++ frameworküdür. Ve bildiğiniz üzere Nokia bu framework’ün kendisini ve haklarını satın almıştır. Linux dünyasında bu olay çok ses getirdi çünkü bildiğiniz gibi KDE masaüstü ortamı Qt ile yazılmıştı. Ayrıca Skype ve Opera gibi birçok önemli uygulama Qt ile yazılmıştır. Kullanıcı kitlesi bu kadar çok olan bir teknolojinin satın alınması tabiki çok ses getiren bir olay olmuştur. Bunun artıları eksileri tartışılır fakat şuan konumuz bu değil. Konuya yavaş yavaş geliyoruz. Şimdi devam edelim. (daha&helliip;)
Freelance iş hayatı çok zevkli. En güzel tarafı tepenizde hesap vermek zorunda olduğunuz bi adam yoktur. Kafanıza göre dışarı çıkarsınız kimse bişey demez. Biyere gitmeniz gerekirse izin almanız gereken bir mercii yoktur. Çalışma saatleri tamamen size, keyfinize ve kahyasına kalmıştır. Geç kalma gibi bir derdiniz yoktur. Bütün ipler sizin elinizdedir. Kısaca kimse için çalışmazsınız sadece kendiniz için çalışırsınız. (daha&helliip;)
Hiçbir işe yaramaz. Kosgeb’in yaptığı tek şey cebinizden çıkan paranın bir kısmını geri ödemek. Para sizden öncelikle çıkar sonra paranın sizden çıktığını bir şekilde ıspatlayarak Kosgeb’den bir kısmını geri alırsınız. O parayı almak da öyle pat diye olmaz. Bazı şartlar var. Öyle her önüne gelene para dağıtmıyorlar. İlk şart yeni bir iş planı oluşturmuş olmanız. Herkesin yaptığı işi yapıyorsanız yaptığınız harcamanın onlar için hiçbir önemi yok. Örneğin emlak ofisiniz var. Ofise masa sandalye buzdolabı falan filan aldınız. Kosgeb bunların masraflarının binde birini bile vermez. Ama örneğin güneş panelleriyle bir evin/şirketin enerji giderlerini büyük oranda azaltan bir proje için şirket açmışsınızdır, birkaç satış yapmışsınızdır ve panelleri tekrar üretmek için bir miktar paraya ihtiyacınız vardır. Öncelikle başka bir kaynaktan ihtiyacınız olan parayı bulursunuz, panelleri üretirsiniz, panellerle ilgili harcamanızı banka dekontu yada fatura şeklindeki bir evrakla ispatlarsınız o zaman Kosgeb yaptığınız harcamanın %60’ını size öder. İlk olarak para sizden çıkacak sonra bir kısmını Kosgeb’den alacaksınız. En kaba tabiriyle Kosgeb budur. Kosgeb için önce para sonra iş değildir. Önce iş sonra paradır. (daha&helliip;)